Çocuklarda ve Ergenlerde Uyum Problemleri

Gelişim evrelerinin getirdiği doğal zorlanmalara yakın çevrenin olumsuz etkileri katıldığında, çocukta bunlara tepki olarak çoğunlukla duygusal düzeyde bozukluklar görülebilir. Bu olumsuz tepkilere “uyum ve davranış̧ bozuklukları” denir. Bu ana başlık altında, parmak emme, tırnak yeme, altını ıslatma gibi alışkanlık bozukluklarından, suçluluk olarak tanımlanan anti sosyal davranışa kadar uzanan uyum güçlükleri toplanabilir.

Uyum ve davranış̧ bozuklukları, çocuğun çeşitli ruhsal ve bedensel nedenlere bağlı olarak, iç çatışmalarını davranışına aktarması sonucu ortaya çıkar. Başka bir deyişle, bu çocukların çevreleriyle ilişkileri sürekli olarak gergin ve sürtüşmelidir. Sürekli hırçınlık, sinirlilik, geçimsizlik, kavgacılık, okuldan kaçma, çalma, yangın çıkarma, sürekli başkaldırma ve kuralları çiğneme gibi belirtiler bu kümede toplanır.

İçsel Davranışlar: Utangaçlık, içe kapanma, aşağılık duygusu, düşük kişisel farkındalık, aşırı duyarlılık, korku duyma, kaygılı olma, gruplara katılmaktan sakınma, üzgün olma, huysuzluk, alınganlık, ilgisizlik, kafası meşgul olma, dikkatsizlik.

Dışsal Davranışlar: Meydan okuma, söz dinlememe, saldırganlık (eşya ve insanlara karsı), aşırı ilgi çekme beklentisi, küfürlü konuşma, güvensizlik, başkalarını suçlama, yıkıcılık, zarar vericilik, hiperaktiflik, öfke nöbetleri geçirme, kıskançlık gibi davranışlardan oluşur.

Her çocuğun, karşılaştığı zorluklarla bas edebilme düzeyleri birbirlerinden farklıdır. Çocuğun sorunları çözmede başarılı ya da başarısız olması onun yaşadığı dünyaya ve kendisine bakış açısını etkiler. Davranış bozukluğu çocuk ve ergen ruh sağlığında görülen önemli sorunların başında gelmektedir. Psikososyal gelişim açsından yaşamın en önemli dönemlerini kapsayan bu yıllarda bu sorunun iyileştirilmesinde ailelerin, eğitimcilerin, okuldaki rehberlik birimlerinin ve uzmanların aralarında işbirliğinin sağlandığı çok yönlü yaklaşım önemlidir.

Çocuklar her yeni gelişim dönemine geçtiklerinde yeni beceriler kazanırlar. Çocuğun edindiği her yeni beceri beraberinde çözülmesi gereken bir sorunu da getirir. Gelişim dönemlerinde karşılaşılan sorunlar olağan ve geçicidir, ancak çocuk bu dönemlerde çevresindeki yetişkinlerin yanlış tutumlarına maruz kalırsa veya sorunlarını çözerken engellemelerle karşılaşırsa, dönemsel diye nitelenen bu sorunların çözümü yeni gelişim dönemlerine ve çocuğun ileriki yaşlarına ertelenir. Bu durumlarda ortaya çıkan sorunlar uyum ve davranış bozuklukları olarak adlandırılır.

Örneğin, çocuk, sosyal-duygusal gelişimi gereği yaşıtlarıyla oyun oynaması gereken bir yaşta, sürekli yalnız kaldıysa, ileride içine kapanık bir çocuk ve yetişkin olabilir. Çocuk gelişimsel olarak kendi kendine üstünü giyinme ve yemek yeme davranışlarını yapabilecek becerilere sahipken, aile tarafından sürekli bu becerilerini sergilemesi engellenirse, bu alandaki gelişimini fark etmesi ileriki yaşlara kalacağı için yeni gelişim dönemlerinde ortaya çıkacak sorunlarla başetmesi güçleşecektir. Baskıcı aşırı disiplinli, aşırı koruyucu, alayci, aşağılayıcı aile tutumları da uyum ve davranış bozukluklarına yol açar. Uyum ve davranış bozuklukları yalnızca ailenin yanlış tutumlarına bağlı olarak değil, çevresel faktörlere bağlı olarak da gelişebilir.. Yangın, deprem gibi travmatik olaylar; evdeki kavga ve huzursuzluklar, aile içi şiddet gibi aile içi sorunlar; ölüm veya boşama nedeniyle anne-babadan uzak kalma gibi kayıp ve ayrılıklar da uyum ve davranış bozukluklarına yol açan çevresel faktörlerdi.

Çocuklarda görülen uyum ve davranış bozuklukları yandaki gibi sıralanabilir:

İlişkiler

    parallax background